24 Kasım 2009 Salı

Alıntı Verinti

Çok sevdiğim bir arkadaşımın Bukowski'den yapmış olduğu bir alınyı paylaşmadan edemeyeceğim. Zira şuan başkalarının hayatını yaşayan ben için o kadar anlamlı ki...

"tuhaf ve cesur insanlara dair yazarken
ölümüne içen Jack London.
karanlık ve şiirsel
eserlerini yazarken kendini içki ile
bitiren Eugene
O'Neill.

çağdaş yazarlarımız
üniversitelerde ders veriyor şimdi
takım elbise, kravat,
erkek öğrenciler pür dikkat,
kız öğrencilerin buğulu
bakışları öğretmenin üstünde,
çimler öyle yeşil, kitaplar
öyle sıkıcı ve
hayat susuzluktan öyle
ölmekte
ki.


Charles Bukowski"

23 Kasım 2009 Pazartesi

Accessorize

Artık yeni yaşamımda hayattan zevk almayan mutsuz ve sinirli bir insan olmaya karar verdim.

İlk uygulamam Hannah Montana denen karıyı Peter North'un yanına çırak vericem. Mesleği küçük yaşta öğrensin. Zanaat altın bilezik...

Yaklaşan Bayramın Diyalektik Materyalizme Etkisi

Felsefe felan yapacak değilim. Zira sevmem. Seveni de sevmem. Konu biraz sapacak.

Malumunuz önümüz bayram Biz de klasik bir Türk ailesi olarak (Evet bunu gururla söyleyebilirim) bayram alışverişi tadında bir mağaza dolaşma operasyonu yaptık. Şimdi yılların bir gereği olarak memur çocuğu olmam münasebeti ile oldum olası kaliteyi ucuza almak gibi bir tavrım vardır. Aslında alışverişten de nefret ederim. Zira aldığınız ürünün haftası dolmadan daha iyisi daha uygun fiyata piyasaya sürülür. Siz boşa giden paranıza mı yanarsınız. Mağaza mağaza dolaşıp ayaklarınızın su topladığına mı yanarsınız. Çenebaz satış elemanının 500 beyin hücresi/saniye tahribatındaki konuşmasına mı yanarsınız.

Ancak söz konusu giyim alışverişi olunca işler tersine döner çünkü giyim alışverişinden oldum olası nefret ederim. Yeniyi seven bir adam sayılmam. Zaten gardolabımda fazla giysim de yoktur. Yeni kıyafet yeni dertler demek. Yok yıkanınca çeker mi. Yok bu olmadı bunun bir büyüğü varmı-kalmadı abi-hay şansıma sokayım. Dene giy çıkar,giy çıkar,giy çıkar,giy çıkar. Üstelik alışveriş konusundaki aşırı seçiciliğimle birlikte hiçbişeyi beğenmeyen adam kombinasyonu ortaya çıkıyor. O giyim konusunda yeniler OUT eskiler INdir.

Velhasılı bayramda sanırım şöyle bir olay silsilesi olacak...


21 Kasım 2009 Cumartesi

Finish Him !










Akın'a ithaf ediyorum.

19 Kasım 2009 Perşembe

Barbara Streisand - Who's In Love

Aşk Teğet Geçti. Gelecek krize Allah kerim.

MK vs. DC'ye devam :)

18 Kasım 2009 Çarşamba

Yarın Yapılacak İşler Listesi













  • Uyunacak. Daima uyunacak.
  • Unutlacak
  • Hatırlanacak.
  • Sistem olduğu gibi kalacak. Sisteme hiç dokunulmayacak.
  • Cephe gerisinden destek verilecek. Bırakın piyadeler savaşssın.
  • Kelimeler kifayetsiz kalacak
  • Yemek için yaşanacak
  • Sigara için ölünecek.
  • Gülmemek için çaktırılmayacak.
  • Ağlamamak için delirilecek.
  • İçmek için sankinleşilecek ve sebep aranmayacak.
  • Konuşmak için paylaşılacak.
  • Uyumak için kutsal toprak moprak hikaye. Kafa yastığa değmeden uyunacak.

Not: Hayatımdaki en uzun mola verilecek...

17 Kasım 2009 Salı

Hitchcock Üzerine Bir Üçleme





























Vişlist

1. İçinde 2 kapak kanyak bulunan sert bir fincan kahve
2. Bitter çikolata
3. Sabaha kadar aralıksız çalışmak.

Şuan üçüne de sahibim. Kendimi kaybetmemem için hiçbir sebep yok...

15 Kasım 2009 Pazar

İtiraf No.1

Bir kızgınlık ile hatıralara ışık tutabilecek kendime ait herşeyi (fotoğraflar, yazılar, alınan verilen dosyalar,email adresleri) silebilecek kadar manyak bir insanım.
Artık arkamda hatıra bırakmak istemiyorum...

13 Kasım 2009 Cuma

He...

Eminim ki öyledir...

7 Kasım 2009 Cumartesi

Ciddiyet


Domuz gribinden ötürü yarra yeme olayını çok ciddiye alanlar olmuş anlaşılan...


6 Kasım 2009 Cuma

Buruşuk

Geçenlerde 65 yaşını devirmiş bi yüksek mimar abimizin evine gittim. Evinde taa ünivesiteden tanışıklığı olan birisi vardı uzun uzadıya sohbet ettiler. Bi yandan rakılarını içtiler. Ben de kahve aldım bu arada.

Neyse efendim onlar eski günlerden bahsettikçe benim şuan İstabul'da ikamet eden ama üniversite yıllarını beraber devirdiğimiz nadide bir arkadaşım geldi. Ve farkettim ki onunla karşılıklı sohbet etmeyi özlemişim.

Ayrıca yaşlanınca oldukça sıkı bir alkolik olacağım burdan anlaşılıyor...

Fokları Zkelim, Onlardan Korunalım

Bugün çok sevdiğim aynı zamanda liseden ve üniversiteden arkadaşım aynı zamanda meslekteşım olan R.D.'nin vakti zamanında beraber gayrimenkul eksperliği yapmış olduğu bir baağyan şahsiyeti vardı. Kendisiyle tanıştığımıda ağzını açtığı an nefret ettim kendisinden. Aradan yaklaşık 4 ay geçtikten sonra beni telefonla aradı ve aramızda şöyle bir diyalog geçti:

-Alo E. Bey ile mi görüşüyoroom ?
-Buyrun benim.
-Merhabağlar ben S. Arğkadaşınız R. ile berağbır çalışmıştıok. Hatta ofise gelmiştıok sizon. Hatırlağdınız mı ?
-Evet. Buyrun nasıl yardımcı olabilirim ? (Hay hatırlamaz olaydım. Beynimi Skim)
-Sizınlen tanıştığımız gon şirketin biza vermiş oldukları biılgıler yanlış olduğundan biz yanlış olan yere gitmişıız bunu şimdı farkettik. Yapılağn işlemin yanlış olduğunu ispat edecek bir belge vermenız mumkun maaaaa ?.(Aklının ortalık yerine sokayım)
-Kusura bakmayın ama benim elimde de o bilgi yok. yardımcı olmayacağım. Onu K. Müdürlüğünden temin edebilirsiniz. (Benden eşşeğin zkini dahi alamazsınız)
-Bizim K. Müdürlüğünda fotooooraf çekmemiza izin vermiyourlağ. O yüzden sizden ricoooa ediyorum.
-Dediğim gibi benim elimde o tip bir belge yok size yardımcı olabilecek.
-Saolun Teşekkür Ederıam. İyi çalışmalar.
-Rica ederim size de... (Bayır aşşa anam...)


Sen bu aksanla bırak Müdürlükte fotoğraf çekmeyi seni kapılan içeri sokmamaları lazım. Hani pek beğenilmeyen Recep İvedik'in bir tabiri var "Ne gonuşuyom kızım sen fokh bağıı gibi". Hah aynen aklıma o geldi. Sonra Kanada'da fokları kürkleri için nasıl öldürdükleri geldi. İşte telefon hattı vasıtasıyla karşı tarafa transfer olup onu o an fokları öldürdükleri şekilde öldürmek istedim onu. Derisini Türk Hava Kurumuna bağışlasam kabul etmezler valla.


















Temsili Resim

4 Kasım 2009 Çarşamba

Yalnız ve Ayı

Bu karikatürü Akın'a gönderiyorum. İsteyen havada kapsın...

Ece Ajanda'm

Uzun süredir severek farklı modellerini kullandığım Ece ajandalarının 100. yılına ithafen yeni modeller çıkmış. 2010 yılı ajandamın içinden ekteki kağıt çıktı. Zaten benim gibi eskilerde yaşayan biri için oldukça anlamlı oldu. Uzaklara daldım gittim vesselam...

3 Kasım 2009 Salı

Midir Müdür Bu, Buna Konuş

Alis Abula Sordu Ben de Çevapladım...

Her bağımlılık, bırakılması gereken bir şey midir?
-Evet

İnsan hayatının her alanında mantıklı, sağduyulu, doğru, eğrilmez bükülmez, taviz vermez ise tek bir yerde cozutma hakkını kendinde görmesi çok mudur?
-Evet

Kendi mutluluğun için mi yaşarsın, sevdiklerini ve seni sevenleri mutlu etmek için mi?
-Sevdiklerini mutlu etmek için...

Kendini öyle akışa kaptırmışsan boğulman ne kadar sürer?
-Boğulacağını farkettikten 2 sn sonra kadar...

Sıcak şarap esanslı bir şerbet olduğuna göre bir kadehine 9 TL vermek nedendir?
-Şişeyle içemediğindendir.

Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi?
-Babam bırak pasta yapmayı, yumurta dahi kıramaz...

Vanilya neden böyle güzel kokar?
-Nebiliğimamuğagoyum...

2 Kasım 2009 Pazartesi

Yassah !

Çemçuk ağızlı orlon baklava deseni kazaklı adamımız fiti fiti diye yürüyerek gelir ve der ki:
-Selamınaleyküm ablalar. Artık feysbuk profil resmine makyajsız fotoğrafını koymak yasaklanmış haberiniz olsun.
-E biz bu kadar makyajı boşuna mı sildik yani ? Saatlerce uğraştım şu fondöteni yüzümden çıkartmak için...
-Abla gözünüzü seveyim nolur makyajsız bi ske benzemiyonuz zaten. Bünyemizi zorlamayın bari nolur...
-Adam haklı ayol...

Biohazard

Türkiyenin en çok gelir getiren saygın kurumlarından birisinde çalışan memurlar maske ile işbaşı yapıyorsa bilin ki ülke yarra köküne kadar yemiştir..



Kopirayt mopirayt hikaye. Şurdan bi ufak al üstü kalsın...